Yemen'deki Husiler, 2023 yılında İsrail’in Ben Gurion Havalimanı‘na bir balistik füze saldırısı gerçekleştirdiklerini duyurdu. Bu olay, Ortadoğu'daki gerilimi bir kez daha tırmandırırken, dünya genelinde de dikkatleri üzerine çekti. Saldırının ardından İsrail Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, füzenin hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildiği bildirildi. Ancak saldırı, Husi milislerinin yeteneklerini ve bölgedeki çatışma dinamiklerini yeniden sorgulattı.
Husiler, 2014 yılından bu yana Yemen’in kuzeyinde kontrolü ele geçirmiş olan Şii bir grup. İran’ın desteklediği bu milisler, Ortadoğu'daki birçok aktörle karmaşık ilişkiler içerisindeler. Saldırının, Yemen’deki iç savaşın Suriye, Lübnan ve İran ile olan bağlantılarının bir parçası olarak gerçekleştirildiği düşünülüyor. Husiler, bu tür eylemlerle hem ulusal arenada hem de uluslararası alanda kendilerine dikkat çekmeye çalışıyor. Bu saldırıyla birlikte, Husilerin tehdit potansiyelinin artış gösterdiği mesajını vermek istiyorlar.
İsrail, uzun süredir Husilerin balistik füzeleri hakkında endişe taşıyor. Husi milislerinin, İsrail'e yönelik düzenledikleri saldırıları artırmaları, bölgedeki diğer ülkeleri de etkilemekte. İran ve diğer müttefikleri ile iş birliği yaparak, hedeflerini genişletme arayışında olan Husiler, bu tür saldırılarla uluslararası ilan edilen müttefikleri üzerinde baskı kurmayı hedefliyorlar. Bu anlamda, Ben Gurion Havalimanı’nın seçilmesi de oldukça dikkat çekici. Havalimanı, sadece bir ulaşım noktası değil, aynı zamanda ulusal simgeler arasında yer alıyor.
İsrail yönetimi, saldırının ardından hızlı bir şekilde karşılık vermeyi düşündüğünü ifade etti. Ancak, İsrail’in mevcut stratejileri gereği, bu tür durumlarda çoğunlukla önleyici tedbirler almaya eğilimli olduğu bilinmekte. Havalimanı’na yapılan saldırının ardından bölgedeki durumun nasıl şekilleneceği, dünya genelindeki güvenlik politikaları üzerinde de etkiler yaratabilir. Özellikle, Amerika Birleşik Devletleri’nin bölge politikaları çerçevesinde, İsrail’i destekleme yönünde atacağı adımlar dikkatle izlenecek.
Ayrıca, bu tür saldırılar, sadece askeri değil, sivil havacılık açısından da bazı kaygıları beraberinde getiriyor. Havalimanlarının güvenliği, sivil havacılık endüstrisi için kritik bir mesele haline gelmiş durumda. Tam da bu noktada, sivil havacılık otoriteleri ve güvenlik uzmanları, uluslararası havalimanlarının güvenliğini arttırmak için daha fazla önlem almak zorunda kalacaklar. Uzmanlar, bu durumun Ortadoğu'da yeni bir gerilimin tetikleyici faktörü olabileceğine dair endişeler taşıyorlar.
Kısacası, Husilerin Ben Gurion Havalimanı’na düzenlediği bu saldırı, sadece bir askeri eylem değil, aynı zamanda bölgede süregeldikleri çatışmanın boyutunu ve etkisini de gözler önüne seriyor. Askeri stratejiler, diplomatik ilişkiler ve güvenlik politikaları açısından birçok soruya yanıt aranan bir dönem de başladı. Önümüzdeki günlerde bu durumun nasıl gelişeceği ve tarafların atacağı adımlar, dünya genelinde ilgiyle takip edilecektir.