Küba, sosyalizmin temel taşlarını oluşturan devrimci politikalarıyla tanınan bir ülke olarak, dünya gündeminde sıkça yer buluyor. Ancak son günlerde yaşanan bir olay, adanın sosyal yapısını ve hükümetin halkla olan ilişkisini sorgulatacak kadar tartışma yarattı. Küba’nın Ekonomi ve Planlama Bakanı, yaptığı bir açıklamada “Küba’da dilenci yok” iddialarına yer verince, bir anda siyasi arenada büyük bir gerginlik meydana geldi. Söz konusu açıklama, hem iç hem de dış politikada yoğun eleştirilere malzeme oldu ve bakanın istifasına kadar giden bir sürecin tetikleyicisi haline geldi.
Ekonomi ve Planlama Bakanı’nın, ülkenin 2023 ekonomik durumu üzerine düzenlenen bir basın toplantısında "Küba'da dilenci yok" ifadesini kullanması, hemen ardından sosyal medyada ve basında büyük bir yankı uyandırdı. Bu açıklama, günlük yaşamda dilencilik ve yoksulluk gibi sorunların bulunduğu yönünde kamuoyunda oluşan algıyla ters düşüyordu. Birçok vatandaş, hükümetin gerçekleştirdiği reformların ve sosyal politikaların eksikliğini dile getirirken, bakanın bu açıklaması, halkın özgürce fikirlerini ifade etme hakkına da halel getirdiği yönünde eleştirilere neden oldu.
Bakanın sosyal sorunlara duyarsız kalmayı yansıtan bu açıklaması, Cumhurbaşkanı Miguel Díaz-Canel'in dikkatini çekti. Hükümet, bakanın istifasını kabul ederek, sosyal gündemi dengelemek amacıyla yeni bir bakan ataması yapmaya karar verdi. İstifa sonrası yapılan kamuoyu yoklamalarında, Küba halkının büyük bir kısmı bakanın görevden alınmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Ancak, istifanın ardında yatan gerçek nedenlerin ve bu durumun uzun vadede ülke ekonomisine etkilerinin ne olacağı konusunda hala belirsizlikler devam ediyor.
Ülkenin sosyalist hükümetinin temel önceliklerinden biri olan sosyal refah politikalarının, bu tür açıklamalarla nasıl zedelenebileceği konusunda endişeler artarken, halkın sosyal ve ekonomik talepleri giderek derinleşiyor. Anketler, Küba halkının yoksulluk, işsizlik ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi gibi konularda hükümetten daha fazla adım beklediğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Küba'da yaşanan bu durum, hükümetin halkla olan iletişimini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Halkın ihtiyaçlarını görmezden gelen yaklaşımların, siyasi yetkililere pahalıya mal olabileceği gerçeği, bu olayla bir kez daha gözler önüne serildi. Gelecek süreçte, hükümetin bu gibi eleştirileri dikkate alarak yapacağı reformlar, Küba’nın sosyal dayanışmasını artırmak için kritik öneme sahip olacaktır.