Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın sağlık politikaları, yalnızca bütçe ve ekonomide değil, aynı zamanda halk sağlığı alanında da önemli sorunlar yaratmaya devam ediyor. Son günlerde yapılan değerlendirmelerde, Trump’ın sağlık reformlarının sonucunda 4 milyon kişinin hayatının tehlikeye girebileceği belirtildi. Sağlık alanındaki bu alarm verici durum, hem uzmanların hem de halkın dikkatini çekmiş durumda. Peki, Trump’ın sağlık politikaları gerçekten bu denli yıkıcı mı? Gelin, konuyu daha detaylı inceleyelim.
Donald Trump, 2017 yılında göreve geldiğinde sağlık alanında büyük değişiklikler yapma sözü vermişti. Bu değişikliklerin en önemlisi, Obama’nın sağlık reformu olarak bilinen Affordable Care Act’in (Obamacare) iptal edilmesi yönündeki adımlarıydı. Trump’ın bu politikası, özellikle yoksul ve sigortasız Amerikalılar için büyük ilaç ve sağlık hizmetleri erişim sorunlarına yol açtı. Uzmanlar, bu politikaların sonucunda milyonlarca insanın sağlık hizmetlerinden mahrum kalabileceğini belirtiyor.
Washington'daki bazı araştırma kuruluşları, Trump döneminde yürürlüğe giren sağlık sisteminin, önemli sağlık hizmetleri ve ilaç erişimini kısıtladığını ortaya koyuyor. Bu durumu dikkate alan sağlık uzmanları, Trump’ın sağlık reformlarının yarattığı gidişatın, ekonomik olarak sağlıksız olan topluluklar üzerinde yıkıcı bir etkisi olabileceğini vurguluyor. Bu durum, devletin sağlık sigortaları hakkında yaptığı kesintiler ve hastanelerin kapatılması ile birleştiğinde, tam bir sağlık krizi haline dönüşebilir.
Trump döneminde sağlık sigortası kapsamının daralması, özellikle de kanser, kalp hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastalığı olan bireyler için oldukça tehlikeli. Bu hastalıklar, sürekli tedavi ve kontrol gerektirdiğinden, sağlık hizmetlerine erişimin önemli olduğu biliniyor. Ancak 2023 itibarıyla yapılan araştırmalara göre, sağlık hizmetlerine ulaşamayan 4 milyon hastanın, yüksek maliyetler nedeniyle tedavi edilmediği ve bu durumun ölümle sonuçlanabileceği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, Trump’ın sağlık politikaları sadece bir mali mesele değil; bu politikaların insan hayatına olan etkileri de göz önünde bulundurulmalı. Uzmanlar, sağlık hizmetlerini erişilebilir hale getirmenin önemi vurgulanırken, devletin üzerine düşen görevlerin ve toplumsal sorumlulukların arttığını belirtiyor. Bugün, bu meseleleri anlamak ve çözüm yolları aramak, hem mevcut hükümetin hem de halkın en büyük sorumluluğu. Sağlık hizmetine erişimin temel bir hak olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu politikaların acilen gözden geçirilmesi gerektiği çok açık.
Trump’ın sağlık politikalarının sonuçları, gelecekte daha iyi bir sağlık sistemi için ne yapılması gerektiği konusunda cesur ve kapsamlı bir tartışmayı da beraberinde getiriyor. Halkın sağlığı, bu tür politikaların merkezinde olmalı ve herkesin erişebileceği bir sağlık hizmeti sistemi oluşturulmalıdır. Aksi takdirde, 4 milyon kişinin hayatını tehdit eden bu duruma daha fazlasının eklenmesi kaçınılmaz olabilir.